Tansiyon ya da kan basıncı, kalbin atardamarlara pompaladığı kanın, damar duvarına uyguladığı basınçtır...
Tansiyon ya da kan basıncı, kalbin atardamarlara pompaladığı kanın, damar duvarına uyguladığı basınçtır. Normal koşullarda, dakikada 60-80 defa atan kalbimizin her atımı ile kan basıncı artarken (sistolik kan basıncı - büyük tansiyon), kalbin iki atımı arasındaki kanla dolma periyodunda azalır (diyastolik kan basıncı - küçük tansiyon).
Oturmak ya da sırtüstü yatmak gibi vücudun pozisyonunda oluşan değişiklikler, egzersiz, uyku gibi durumlarda kan basıncında değişimler oluşabilir.
Kan basıncı 130/80 mmHg denildiğinde; 130 sistolik, 80 diyastolik kan basıncı olarak adlandırılır.
Kan basıncı 120–129/80–84 aralığında ise normal,140/90 mmHg veya üzerinde ise yüksek, (hipertansiyon) olarak kabul edilir.
Türkiye’de ve dünyada yüksek tansiyon sıklığı nedir?
Hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde bir numaralı risk faktörüdür. 2000 yılı itibariyle dünyada erişkin nüfusun yüzde 26.4’ünün hipertansiyonu olduğu ve bu oranın 2025 yılında yüzde 29.2’ye çıkacağı öngörülmüştür...
- Hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde bir numaralı risk faktörüdür.
- 2000 yılı itibariyle dünyada erişkin nüfusun yüzde 26.4’ünün hipertansiyonu olduğu ve bu oranın 2025 yılında yüzde 29.2’ye çıkacağı öngörülmüştür. Bir diğer deyişle, halen 972 milyon insanın hipertansiyonu vardır ve 25 yıl sonra bu rakam 1.5 milyarı aşacaktır.
- Hipertansiyonu olan bireylerin çoğu, ekonomik olarak gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır.
- Her yaş grubundaki bireyler yılda en az bir kez tansiyonlarını kontrol ettirmelidir.
Ülkemizde hipertansiyon sıklığını araştıran Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışmasının 2004 yılında sunulan sonuçlarına göre:
- Ülkemizde hipertansiyon oldukça yaygın bir sağlık sorunudur: Erişkin her 3 kişiden 1’inde hipertansiyon vardır. 2000 yılı nüfus verilerine göre ülkemizde yaklaşık 15 milyon hipertansif birey vardır.
- Kadınlarda hipertansiyon sıklığı erkeklerden daha yüksektir.
- Türkiye’de hipertansiflerin önemli bir kısmı (%53), ekonomik olarak üretken çağ kabul edilen orta yaş grubundadır.
- Ülkemizde 30 yaş altında görülen hipertansiyon sıklığı yüzde 12 olup, 60 yaşından sonra %60-80’lere kadar yükselmektedir.
- Türkiye’de yüksek tansiyon hastalarının yalnızca yüzde 40.7’si bunun farkındadır ve bu hastaların da sadece yüzde 31.1’i tedavi görmektedir.
ABD’de hastaların yüzde 70’i yüksek tansiyon hastası olduklarının farkında olup bunların yaklaşık yüzde 80’i tedavi görmektedir (özel diyet veya ilaç tedavisi).
Yüksek tansiyon yalnızca yetişkinlerde değil, çocuklarda da görülebilir.
Ancak 35 yaşından sonra görülme sıklığı artar. Orta ve ileri yaşlarda daha yaygındır.
Şişmanlar, alkolikler, doğum kontrol hapı kullanan kadınlar, diyabetik hastalar, gut ve böbrek hastalarında daha sık görülür.
Türk Kardiyoloji Derneği
Yüksek tansiyon hangi hastalıkların riskini artırır?
Kalp, beyin ve böbreklerimiz, uzunca bir süre yüksek kan basıncı ile başa çıkabilir ve belirti vermezler, bu nedenle hastalar yıllarca yüksek tansiyon hastası olduklarını bilmeden yaşayabilirler...
Kalp, beyin ve böbreklerimiz, uzunca bir süre yüksek kan basıncı ile başa çıkabilir ve belirti vermezler, bu nedenle hastalar yıllarca yüksek tansiyon hastası olduklarını bilmeden yaşayabilirler...
Ancak, bu durum, vücudumuza zarar vermediği anlamına gelmez. Bu nedenle hipertansiyon, `sessiz katil` olarak da bilinir.
Çünkü yüksek kan basıncı, özellikle kişide diğer risk faktörlerinden (şişmanlık, sigara, kan kolesterolünde artış, diabet gibi) bir veya daha fazlasının bulunması halinde, inme, kalp krizine yol açan koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği ve böbrek yetersizliği riskini doğrudan ve birkaç kat artıran majör bir risk faktörüdür.
Kan basıncı neden yükselir?
Yüksek tansiyon olgularının yüzde 90-95’inde hastalığın nedeni bilinmemektedir. Bu durum esansiyel hipertansiyon olarak adlandırılmaktadır...
Kalan yüzde 5-10 olgu ise, başka bozukluklara bağlı ikincil (sekonder) hipertansiyon olgusudur. Bu bozuklukların başında böbrek ve böbrek-damar hastalıkları gelmektedir. Ayrıca vücutta hormon salgılayan bazı bezlerin aşırı salgı yapması halinde de hipertansiyon görülebilir. Kalpten çıkan büyük damarın (aort) doğumsal darlıkları da ikincil hipertansiyona yol açabilir.
Bu bozukluklar düzeltildiğinde sıklıkla kan basıncı da normale döner.
Kan basıncı ölçümü nasıl yapılır?
- Yüksek tansiyon hastası olduğunuzu anlayabilmenin tek yolu kan basıncınızı ölçtürmektir. Çünkü bu hastalık genellikle belirti vermez ve sanılanın aksine, hipertansiyon ille de gergin, sinirli ya da hiperaktif insanlarda görülmez, çok sakin yapıda bir kişide de pekala yüksek tansiyon olabilir.
- Normal kan basıncı olan kişiler kan basınçlarını en azından iki yılda bir ya da mümkünse daha sık ölçtürmelidirler. Tansiyonunuzun tek bir defa yüksek çıkması sizin hipertansif olduğunuz anlamına gelmez ancak kan basıncınız konusunda daha dikkatli olmanız konusunda sizi uyarmalıdır.
- Kan basıncı yüksek normal olan (sistolik 130–139, diyastolik basınç 85–89 mmHg arası) kişilerin ve birinci derece akrabalarında yüksek tansiyon olanların kan basınçlarını daha sık (hekimlerinin belirleyeceği sıklıkta) ölçtürmeleri gerekir.
- Kan basıncı ölçümü için elle ölçüm yapılan civalı, aneroid ve otomatik ölçen elektronik (dijital) tansiyon aletleri kullanılır. Ev kullanımları için günümüzde otomatik olarak ölçüm yapan elektronik aletler tercih edilmektedir. Bunlarla ölçüm sırasında, civalı ve aneroid tiplerde olduğu gibi steteskop (dinleme aleti) gerekmez.
- Tansiyon, ideal olarak sakin ve sessiz bir ortamda, kişi dinlenmiş ve sakinken ölçülmelidir. Son 15 dakika içinde sigara, çay gibi kan basıncını etkileyebilecek şeyler alınmamalıdır.
- Kan basıncı ölçülecek kol çıplak olmalı, kolu sıkan giysiler giyilmemelidir.
- Tansiyon aletindeki manşon (havanın doldurulduğu lastik kısım) kalp hizasında olmalı, gerekirse kol alttan yastık gibi bir cisimle desteklenmelidir.
Türk Kardiyoloji Derneği
bizimsaglık